28 Mart 2014 Cuma

Garnier BB Krem İncelemesi


Çok özel durumlar hariç hiç fondöten kullanmayan biri olan ben, Garnier'in karma ve yağlı ciltler için geliştirdiği BB kreme bayıldım.

Normalde fondöten kullanımına pek yanaşmam çünkü cildin nefes almadığına inanıyorum ve cildimi bütün gün havasız bırakmak bana mantıklı gelmiyor. Tabii çok sorunlu bir cildim olmadığı için de yönelmiyor olabilirim. Günlük makyajımda olmazsa olmazlarım göz altı kapatıcım ve allığımdır. 

Ancak kış aylarında insanın cildinin rengi daha bir bozuluyor gibi geliyor. Ben bu kış cildimi bir türlü beğenemedim. Daha önce BB kremlerin fazla yağlı olduğunu ve ciltte parlama yaptığını okumuş ve deneyen arkadaşlarımdan da aynı yorumu almıştım. Bu nedenle BB kremlere hiç yanaşmadım. Taa ki geçen hafta Gratis'te Garnier'in karma ve yağlı ciltler için çıkardığı BB kremi görene kadar. Tester'ını denedim, dokusunu, matlığını çok beğendim ve denemeye karar verdim.

 
 



Kutunun üzerinde yazan bilgilere göre;

Parlamadan ışıltı kazandırma 88,1%
Gözeneklerin görünümünü azaltma 84,7%
Kusur kapatma 76,3%












İçeriğindeki ultra emici inci taşı sayesinde parlamayı ortadan kaldırıyor. Ayrıca GFK20 olduğu da belirtilmiş.













Ürün 40ml'lik tüp şeklinde. Ben buğday tenliyim ama açık tonunu aldım ve tam uydu. Yani bence beyaz tenliler için ekstra açık tonu olması gerekli.







Tüpün tek dezavantajı, ürün çok akışkan olduğu için yatay kaldığında ve tüpü açtığınızda akabiliyor. Bu nedenle kutusunu atmadım, kutuda dik olarak saklıyorum.













Ürünün kapatıcılığı çok ideal. Nemlendirici sürer gibi sürülüyor. Çok ince bir tabaka olduğu için fondöten gibi cildinizde varolduğu belli olmuyor. Yağsız bir yapısı var. Daha aydınlık, tek renk, pürüzsüz ve en önemlisi kadifemsi mat bir cilt oluşturuyor. Bunun yanında kalıcılığı da güzel, saatlerce bozulmuyor. Benim cildimin özellikle T bölgesi çok yağlı olmasına rağmen saatler sonra bile parlayacak kadar yağlanmadı.

Bu ürünü gerçekten çok beğendim, yağlı cildi olanlara kesinlikle tavsiye ederim.

Fiyatı ise normalde 20tl civarında, ben Gratis'ten geçen hafta indirimde 15,75tl'ye aldım.

Kullananların olumlu/olumsuz yorumlarını beklerim.


Sevgiler,

24 Mart 2014 Pazartesi

Sim Sensitive - Argan Care Miracle Elixir Saç Bakım Yağı

Merhaba,

Saçlarım için şimdiye kadar kullandığın en iyi argan yağından bahsetmek istiyorum. Markası Sim Sensitive, Finlandiya'dan ithal bir ürün. İçeriğinde saf organik argan yağı (Argania Spinosa Kernel Oil) ve argan yağının ağırlığını ortadan kaldırmak için bazı maddeler ve parfüm var. Ürünün diğer argan yağlarından farkı, farklı bir teknolojiyle üretilmesi ve bu sayede saçın ağırlaşmadan parlak ve sağlıklı görünmesi.

Firmanın iddiası 96% daha parlak, 84% daha sağlıklı görünen, 80% daha kolay şekil alabilen saçlar sağladığı yönünde. Ben de buna aynen katılıyorum, kesinlikle iddialarını doğrulayan sonuçlar aldım.


Detaylara gelirsek;

Ürün 50ml'lik şişede.
Ambalajı ve şişesi çok kaliteli. Kutunun dışı ayrıca ambalajlanmış. 

Yağın yoğunluğu çok ideal. Şişe pompalı olmasından dolayı ihtiyacınız kadarını avucunuza sıkabiliyorsunuz. Benim saçlarım gür olmasına rağmen 1 pompa bana fazla geliyor. Yarım pompa ürün bana yetiyor. 

İçeriğindeki parfümün kokusu gerçekten muhteşem, bazı argan yağlarındaki gibi buram buram boğucu ve ağır bir parfüm değil.

Ürünü avucumda dağıtıp, havluyla nemi alınmış saçlarıma, diplere çok yaklaşmadan heryerine sürüyorum. Bazen kendi halinde kurumaya bırakıyorum. Saçlarımın orjinali kıvırcık, bu yağı sürdüğüm zaman inanılmaz parlak buklelerim oluyor. Bazen de düzleştiriciyle düzleştiriyorum. Kuaföre föne gittiğimde bile yanımda götürüyorum :)

Ürünün fiyatı şu anda firmanın kendi websitesinde 20% indirimde 56tl. Siparişi verdiğim günün ertesi günü kargo bana ulaştı, çok mutlu oldum :) Kapıda ödeme seçeneği de mevcut.

satış sitesi  www.simturkiye.com

Umarım siz de beğenirsiniz. Kullanan var ise yorumlarınızı beklerim.

Sevgiler, 

Rimmel London Salon Pro - 105

Merhaba,

Geçen hafta Watsons'dan Rimmel Salon Pro oje aldım. Aslında 60 saniyede kuruyanlardan alacaktım ama bu seri uzun süre kalıcılık vaadettiği için ilgimi çekti. Çünkü ojeler tırnaklarımdan hemen çıkıyor, soyulmaya başlıyor ve kötü bir görüntü oluşturuyor. Benim de kalıcı bir ojeye ihtiyacım var.

Havaların ısınmaya başlamasıyla yaz moduna geçeyim dedim ve bu mercan rengi, altın ışıltıları olan ojeyi almaya karar verdim.






Tek kat.





















İki kat.

 







Fotoğrafta her ne kadar ışıktan dolayı farklı görünse de, ojenin sürüldükten sonraki rengi tam olarak şişedekinin aynısı. Geniş fırçası olması sebebiyle -bazen kenarlara çarpsa da- sürmesi de kolay. Yoğunluğu çok ideal, aşırı likit ve ince bir oje değil.

Gelelim olumsuz özelliklerine... 
Birincisi kalıcılık konusunda çok iddialı değil. Ya da benim tırnaklarım oje tutmuyor. Sürdüğümün ertesi günü soyulmaya başladı.
İkincisi ise, çok parlak bir oje olmaması. Ben sürdüğüm ojenin cam gibi parlamasını seviyorum. Bu nedenle genelde sürdüğüm ojenin üstüne tırnak cilası sürüyorum, sorun çözülüyor. :)

 


Sevgiler,




Garnier Olia Saç Boyası / Koyu Kahve 4.0


Merhaba,

Bugün size Garnier Olia Saç Boyası deneyimimden bahsedeceğim.

Daha önceki hatalı boyamalardan dolayı saçlarımın dipleri, boy ve uçlarına göre daha açık renk oldu. Saçlarımın uçlarını ombre boyasıyla mı açsam yoksa diplerini mi koyulaştırsam diye düşünürken daha fazla risk almamaya ve dipleri koyulaştırmaya karar verdim. Aynı gün Gratis'ten Garnier Olia Koyu Kahve 4.0 numara boya aldım. Yanında boya kabı ve fırça hediye ettiler. Daha önce de Watsons'dan boya önlüğü hediye etmişlerdi, takım oldu :)


Benim saç diplerimin rengi açık kahve. Yukarıdaki tabloya göre en soldaki renge gelmesi gerekiyor. Ancak ben daha koyu ton çıkacağını tahmin ettiğim için tablodaki en sağdaki sonucu dikkate alarak boyayı seçtim. Saçlarımın boyanmadan önceki hali böyle.
 

Hazırlık aşamaları.
 

Bu da saçımın boyandıktan sonraki hali.

Saç diplerim çok çok çok koyu kahve daha doğrusu siyaha yakın bir renk oldu. Bu kadar koyu olmasını ben de beklemiyordum. Ama çok dert etmiyorum, saç diplerinin açık olmasındansa koyu olması daha iyi. Tek tavsiyem, saçınızı hazır boya ile boyamak istediğinizde iki renk arasında kalıyorsanız, açık renk olanı alın. Ben 4.0 ile 5.0 arasında kaldım, 4.0'ı aldım, hataymış. :)

Ama genel olarak Olia'yı seviyorum çünkü amonyaksız olduğu için kokusu rahatsız etmiyor ve saçları yıpratmıyor. En azından kendi adıma bunu söyleyebilirim.

Sevgiler,

9 Mart 2014 Pazar

Saçlarınızın Hızlı Uzamasını İstiyorsanız...

Saçlarınızın Hızlı Uzamasını İstiyorsanız...


Saçlarımı hızlı uzatmak için birçok yağ karışımı denedim. Benim için en etkili olanını yazıyorum, umarım işinize yarar. Haftada bir mutlaka yapın.

Malzemeler:
1 ampul Bepanten
1 ampul Evigen
1 ampul Bemiks
Zeytinyağı

3 ampulu bir kabın içerisine kırıp, üzerine saçlarınıza yetecek kadar zeytinyağı ilave edin. iyice karıştırın. Önce saç diplerinize, sonra kalan tüm saçınıza masaj yaparak sürün. Varsa bir bone takın çünkü yağ akabiliyor. Bekletebildiğiniz kadar, min 1 saat, max 3-4 saat bekletin. Sonra güzel bir şampuanla yıkayın. Banyodan sonra nemi alınmış saç boy ve uçlarına iyi bir argan yağı (ben Sim Sensitive Miracle Elixir kullanıyorum) sürün. 

Böylece hem saç diplerinize hem saç uçlarınıza bakım yapmış oldunuz. Benim saçlarım bu şekilde düzenli kullandığımda ayda 2-2,5cm uzadı. Hatta bir ara dip boya başıma bela olmuştu bu yüzden :)

Şimdiden kolay gelsin :)

Ben Kimim?

Ben İnci. 32 yaşındayım ve evliyim. Mesleğimin şu an yaptıklarımla yakından uzaktan alakası yok. Ama bir kadın olarak kendimi kozmetikle ilgilenmekten alıkoyamadım. Bununla beraber, deneyimlerimin herkesin faydasına olması açısından paylaşmak istedim. Çünkü ben ne zaman zor durumda kalsam ya da bir ürünü alıp almamaya karar veremesem internetteki yorumlara bakarım, genel bir sonuç çıkarmaya çalışırım. Tabi bu araştırmalar her zaman bana faydalı mı oldu? Hayır. Ama yine de yorumlarımı yazayım da en azından belki birkaç kişi için iyi birşey yapmış olurum dedim. 

Aslında herşey 28 yaşında saçlarımı yıllardır boyadığım siyahtan vazgeçip karamel modasına uymaya kalkmamla başladı. Yıllarca sadece gür olmasından yakındığım saçlarım açma işleminden dolayı zayıfladı, yıprandı, saç tellerim inceldi. Saçlarım yıprandı diyorum ama ben de rahat durmadım. Değişim rüzgarı beni bir aldı ki sormayın. Bunun üzerine saç maceram başladı.

Bu arada yaşım 30'u geçince cildime de iyi bakmam gerektiğini düşünmeye başladım, malum gençlik geçici, süreyi ne kadar uzatsam o kadar iyi :) 

Bu süreçte saçlarım ve cildim için birçok ürün denedim. İyisiyle kötüsüyle bunları paylaşmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.

Herşeyden önce cildimizin ve saçlarımızın kıymetini bilelim, gerisi teferruat... :)